Aybüke SENGİR / email protected
II. Dünya Savaşı sırasında Doğu Cephesi, savaş tarihinin eşi görülmemiş vahşetin yaşandığı, sayısız insanın yaşamını yitirdiği bir cepheydi. Korkunç kayıplar veren Kızıl Ordu nedeniyle tarihçiler ve gaziler kadar "Rzhev Kıyma Makinası" ve ''Mezbaha'' olarak anılan bir savaştı. 1941 kışında başlayan, 1942 bahar aylarına değin süren Sovyet aleyhinde saldırsında Rjev hattındaki saldırılar iki taraf için de durmak bilmiyordu.
RJEV MUHAREBELERİ
Alman ordusu Wermacht, Moskova’ya doğru ilerlerken Rzhev-Syceyka-Vyazma istikametlerinde Sovyetlerle karşı karşıya geldi. Sovyet Kızıl Ordusu’nun tank birlikleri, savaşın birincil haftalarında nerdeyse ayrıntılarıyla değil edilmişti. Sovyetler çözümü, 1941 yılının sonlarında hızlı hareket edebilen Suvarilerde buldu. Çünkü Suvari Birlikleri hareket kabileyeti yüksek birliklerdi ve savaş için uygundu.
RUSLARIN ŞANSI DÖNDÜ
Rjev’in batısındaki Alman hattını yaran Sovyet ordusu, Alman merkez ordu grubunu tehdit etmeye başlamıştı. 12 saat içinde 130 kişiden geriye sadece 26 kişi hayatta kalmıştı. Her iki tarafın da cok ağır kayıplar verdiği muharebede, bölgeyi Almanlar ele geçirdi oysa Moskova’ya ilerleyişi durucak derecede yavaşladı. Muhabere sonunda Sovyetler, kalenin cephesinde 341 bin asker kaybetmişti. Batı cephesindeki kayıpsa 105 bini bulmuştur. Alman merkez ordusunun verdiği kayıpsa 150 bindi.
Kış baştan başa devam eden çatışmalar birçok Sovyet biriminin Alman hattının peşinde kalmasına sebep olmuştu.
1942 YAZI
Almanlar, içten zamanı bekliyordu. 2 Temmuzda Syceyka harekatına başladı. Sovyet Birlikleri kuşatmayı geri sürüklemek için yiğitçe girişimlerde bulunuyordu. Almanların Rzhev’i ele geçirmesi, Sovyetlerin iki kanat arasında asker ve erzak taşımasını olanaksız ışık halkası getirmişti. Kızılordu Rzhev’i ele geçirdiği takdirde iki düşman kanadını üstünde enerjik bir taarruz başlatabilirdi. Bu Nedenle Alman birlikleri çember içinde kalıp değil edilebilirdi.
Sovyet birlikleri düşmanı olabildiğince uzağa püskürtmesi gerekiyordu. Stalin’in balyozu lakabı takılan B4’leri cepheye getirmeye karar verdiler. Düşmanın enerjik noktalarını değil eden bu top dehşet bir silahtı. Ama tekrar başaralı olamadı. Ekim ayında taarruzu durdurmak zorundu kaldı. Alman ordusu o yaz 60 bin kayıp vermiş, Sovyetlerin ordusu ise 314 kayıp. Yani beş katından daha fazla.
Sovyetler bütün mertçe girişimlerine karşın, Alman ordusunu püskürtmeyi başaramıyordu. Rzhev ve demiryolu ağları hala Almanların elindeydi.
Kasım 1942
Sovyetler Mars harekatı adını verdikleri yeni bir taarruz için hazırlıklara başladı. Mars Harekatı’yla Rzhev üzerine ağır bir darbe indirilmesi planlanıyordu. Sovyetler Kızılordusu 660 bin asker ve 2 bin tankla taarruza geçecekti. Harekatın ilk gününde yoğun kar yağışı hakimdi. Görüş mesafesi 20 metreye dek düşmüştü.
KIZILORDUNUN BOZGUNU, ALMANLARIN BAŞARISIZLIĞI
Kötü hava şartları Rusların aleyhine işledi. Mars harekatı Kızılordu için kanlı bir yenilgi, Alman ordusu için de büyük bir başarısızlıktı.
Savaşın genel gidişatının değişmesi üstüne Mart 1943’de Adolf Hitler bölgedeki tahkim edilmiş Alman birliklerinin geri çekilmesini emretmek zorunda kaldı. Geri çekilen birlikler, aşamalı olarak çekiliyor ve çekildikleri bölgelere mayın ve bubi tuzakları düşüyorlardı. Tüm şehri yakıp yıkarak, sivillere ve köylere zulümler yaşatarak çekilmişlerdir. Tüm bu muharebeler sonucunda Nazilerin, Moskova’ya içten ilerleyişi kesin olarak durdurulmuştur.
İKİ TARAFIN KAYIPLARININ 1,5 MİLYON OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR
AYNI ZAMANDA Sovyet kayıplarının 1 milyon civarında, Alman kayıplarının da 500 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder